Hıdırellez Baharı ve Bereketi Müjdeliyor...
5-6 Mayıs tarihlerini “Hıdırellez” olarak kutluyoruz. O, pek çok kültürün bahar müjdecisi. Havaların ısınmaya ve doğanın canlanmaya başladığını haber veriyor.
Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) olarak adlandırılan Hıdırellez, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları günün anısına kutlanmaktadır. Zamanla Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında Hıdırellez şeklini almıştır.
Yaygın bir inanışa göre, Hızır’ın hayat suyunu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaştığı; o günden bu güne, özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım ettiği, bolluk, bereket ve sağlık dağıttığı düşünülür. Bu nedenle Hızır; baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.
5-6 Mayıs, Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler Saint Georges Günü olarak kutlarlar.
Hıdırellez, Anadolu’da küçük yerleşimler, kasaba ve köylerde hala özenli hazırlıklar ve ilginç geleneklerle kutlanır. Hıdırellez’den önce evler baştan başa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdırellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.
Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdırellez’de yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Baharın taze bitkileri ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yenir. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır.
Bu günde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.
Hıdırellez gecesi (5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece) Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere bereket vereceği inancıyla çeşitli ritüeller gerçekleştirilir:
Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır.
Ev, araba isteyenler, Hıdırellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanılır.
Hıdırellez'de baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizden. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma” Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenler’de “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağlara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir.
Törenler, baharda doğanın ve tüm canlıların uyanmasıyla birlikte insanların da talihlerinin açılacağı inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdırellez’den bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler. Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömlekten içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir, eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır.
Tüm bu inanışlar aynı noktada toplanır; baharın sunduğu bereketle kalpten istenen dileklerin kabul olacağı...
Hıdırellez - Bahar Bayramınız kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder